Bir yerel seçimleri daha geride bıraktık.Kazanan aday ve taraftarlar sevinçlerini birbirleriyle paylaşırken, seçim kaybeden adaylarımız da hüzünlerini paylaşıyorlar.

Yerel seçimlerden bu yana yaklaşık 15 gün geçti. Hala sokaklarda seçimler konuşuluyor. Geçmiş yıllarda alışa gelmemiş devir teslim törenlerine yerel seçimler sonrası şahit olduk.Demokrasi adına güzel bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Herkes aday olabiliyor.Ancak kazanan bir kişi olacağına göre mutlaka üzülenlerde olacaktır. Bir çok belediye başkanımızın devir teslim törenine katıldık. Tabiki seçim kaybeden belediye başkanlarımız fırsat buldukça gerek belediye personellerini ve gerekse kendilerine oy vermeyenlere stem yapmayı da ihmal etmediler.

Bence bu tür konuşmalar otuz mart sabahı bitmeliydi. Bana oy vermedi diye seçmenleri suçlayan belediye başkan ve muhtar adayları önce kendilerini sorgulamalıdır. Hiç kimse birilerinin baskısı ve etkisi altına hiçbir adaya oy verme mecburiyeti yoktur. Herkes gönünde bu işi en iyi yapabilecek adaylara oy vermelidir. İnsanları sadece seçim zamanları adam yerine koymak onlara haksızlık değil mi? Her şey hizmet yapmakla bitmiyor, Günümüzde insanlar hizmetin yanında ilgi ve alaka istiyor. Beş yıl boyunca insanların acılı ve mutlu günlerinde arayıp sorulmayan kişiler seçim zamanı adam yerine konuluyorlar. Makamlar her zaman geçicidir. Halka eşit muamele ve eşit hizmet yapılmalı. İnsanlar seçim zamanı gelince kırk-elli yıl öncesindeki yaşanan olayları bile unutmuyor. Hangi mevkide bulunursak bulunalım makamlarımızı basamak olarak kullanmayalım. İster belediye başkanı ister genel müdür olalım yarın makamlarımızı terk ettiğimizde halkımızın arasında bulunduğunuz zaman başımızı eğerek değil anlımız açık bir vaziyette dolaşmalıyız. Seçim kaybet sekte , kazansak da halkımızı kucaklamalıyız. Seçim öncesi planladığımız projelerimizi kazanan adaylarımızla paylaşırsak beldelerimizde yapılacak hizmetlere de katkı sağlamış oluruz. Belediyeler halka hizmet için vardır. Halka hizmet derken kişisel hizmetleri halka hizmet olarak asla kabul etmemiz söz konusu olamaz. Ama maalesef seçim zamanlarında bu tür hizmetler oy uğruna yapılmaktadır. Seçimlerimizin en güzel yanı ise bölgede kayda değer hiçbir olay olmaması gerçekten sevindirici bir durum. Seçim süresince kaymakamımızın direktifleri doğrultusunda güvenlik görevlilerimiz gerekli tüm tedbirleri alarak halkımızın huzur ve güven içersinde sandık başına oylarını kullanabilmelerini sağlamışlardır.

29 Marta yapılan yerel seçimlerin halkımıza hayırlı olmasını diliyor, kazanan yerel yöneticilerimizi de tebrik ediyorum.

Veliler Tedirgin,
30 Mart sabahından bu yana kayıp olan 28 Şubat İlköğretim Okulu öğrencisi Yusuf Kazdal'ın izine rastlanamaması velileri tedirgin etmeye başladı. Sabah işe giderken ilköğretim çağındaki velilerimiz çocuklarını okula kadar getirdiklerine şahit oluyoruz. Bu ne kadar sürebilir ki böyle. Velilerimiz bu olaydan sonra oldukça tedirgin. Çocuklarımız başımızın tacı, onları takip etmek hepimizin görevi olmalıdır. Bu takip sadece ilköğretim de değil üniversitede devam etmelidir. Her türlü kötü alışkanlıkların hat safhaya ulaştığı günümüzde veli olarak bizlere büyük görevler düşmektedir. Sonra eyvahın para etmeyeceğini hepimiz bilmeliyiz. Ben buradan Yusuf Kazdal'ın bir an evvel bulunarak ailesinin üzüntüsünün son bulunmasını cani gönülden diliyor, üzüntülerini paylaşıyor Allah'dan sapır ihsan ediyorum.

Polis Teşkilatımız 164 Yaşında
10 Nisan ülkemizde polis haftası olarak kutlanmaktadır. Bu vesile ile ilçemizde görev yapan başta ilçe emniyet müdürümüz ve beraberindeki diğer emniyet mensupları olmak üzere Ülkemizin Milli Birlik ve Bütünlüğünün sağlanmasında, Anayasal düzenin korunmasında, halkımızın huzur ve güveninin temininde önemli görevler üstlenen, mazisi şan ve şerefle dolu Türk Polis Teşkilatımızın 164 ncü yıldönümünü kutluyorum.Ülkemizin savunmasında şehit düşen emniyet mensuplarımızı rahmetle anıyor, görevi başında bulunanlara da görevlerinde kolaylıklar diliyorum.